Sizin Yeriniz...Sizin Siteniz...
Would you like to react to this message? Create an account in a few clicks or log in to continue.


...sessizlik burada yok olsun...
 
AnasayfaLatest imagesKayıt OlGiriş yap

 

 HZ. PEYGAMBER’İN HANIMLARI (devamı 2)

Aşağa gitmek 
4 posters
YazarMesaj
pessimist1_9
Profesyönel Üye
Profesyönel Üye
pessimist1_9


Erkek
Mesaj Sayısı : 370
Yaş : 35
Nerden : ewden :P
Rep :
HZ. PEYGAMBER’İN HANIMLARI  (devamı 2) Left_bar_bleue10 / 10010 / 100HZ. PEYGAMBER’İN HANIMLARI  (devamı 2) Right_bar_bleue

Kayıt tarihi : 16/12/08

Foruma Katkısı
Forum Katkı:
HZ. PEYGAMBER’İN HANIMLARI  (devamı 2) Mp25/25HZ. PEYGAMBER’İN HANIMLARI  (devamı 2) Empty_bar_bleue  (25/25)

HZ. PEYGAMBER’İN HANIMLARI  (devamı 2) Empty
MesajKonu: HZ. PEYGAMBER’İN HANIMLARI (devamı 2)   HZ. PEYGAMBER’İN HANIMLARI  (devamı 2) Icon_minitimePerş. Ara. 18, 2008 8:13 pm

10. Safiyye binti Huyey (r):

Asıl adı Zeynep’tir. O dönemde Arabistan’da reislere düşen ganimet hissesine Safiyye denilmektedir. Bu kadın da Resulullah’ın hissesine düştüğü için Safiyye adını almıştır. Ana-babası, Yahudilerin ileri gelenlerindendi. Hatta babası Nadiroğullarının reisi, annesi de Kureyza oğullarının reisinin kızıydı. Hayber Gazvesi’nde, babası, kocası ve kardeşi öldürülmüş, kabilesinden pek çok kimse esir alınmıştı. Safiyye, İslâm’a karşı aşırı bir şekilde kin ve nefretle doluydu.

Savaş sonrası Resulullah onu kendi nikahına alarak, yumuşamasını sağlamış oldu. Bu evlilikle de Yahudilerin önemli bir bölümüyle akrabalık kurulmuş, onların Müslümanlığı yakından tanımaları imkânı sağlanmış, düşmanların kötü bir kısım emellerinin, önceden bilinmesi kolaylaşmış ve Müslümanlığın sınırları bu vesileyle genişlemeye yüz tutmuştur.

11. Mâriyetü’l-Kıbtiyye (Ümmü İbrahim) (r):

Resulullah İslâm’a davet için etraftaki hükümdarlara mektuplar gönderiyordu. Bunlardan birisi de Mısır hükümdarı Mukavkıs’tı. Mukavkıs, elçiyi güzel bir şekilde karşılamış, Hz. Peygamber’e birtakım hediyelerle birlikte iki de cariye göndermişti. Yolda bu iki cariye, Müslümanlık hakkında malûmat sahibi olduktan sonra, İslâm’ı seçmişlerdi. Bunlar Medine’ye varınca, Resulullah Mariye’yi kendisine almıştı. Bilahare azad ederek, onunla evlenmiştir ki, oğlu İbrahim, işte bu hanımındandır.
Bu evlilik, bütün Mısırlılar üzerinde büyük bir te’sir icra etti. Müslümanlarla Mısır’daki Bizanslılar arasında çıkan savaşta, Mısırlılar tarafsız kalmış, Bizanslılara arka çıkmamışlardır. İşte bunun sebeplerinden birisi de, kendi milletlerinden olan bir kadının, Hz. Peygamber’le evli oluşudur.

12. Meymûne binti Hâris (r):

Asıl ismi Berre olup, Resulullah tarafından Meymûne olarak değiştirilmiştir. Hz. Peygamber’in son evliliğidir. Hudeybiye antlaşmasından bir yıl sonra Hz. Peygamber’le Müslümanlar, Mekke’ye tavaf ziyaretine gitmişlerdi. Bu sırada Peygamberimiz’in amcası Abbas, Allah Resulü’ne Meymûne’yle evlenmesini teklifi etti. Zira Meymûne, Abbas’ın baldızı olup, nikah yetkisini ona vermişti. Peygamberimiz de bu teklifi kabul buyurarak, onunla nikahlandı. Bu durum karşısında Mekkeliler: "Demek ki, Muhammed hemşehrilerine hâlâ dostluk ve hayır duyguları besliyor." yorumunu yaptılar.

Bu evliliği yaptığında da Resulullah, altmış yaşları civarındadır. Gayesi, yine dul kalan bir kadına yardım elini uzatma, Müslüman olduğu hâlde Mekke’de müşriklerin içinde kalan birini bu sıkıntıdan kurtarma ve Mekkeliler’e karşı bir jest yapma vardır.

13- Hz. Zeyneb bînti Cahş (ra)

Hz. Zeyneb, Peygamberlikten 20 yıl önce dünyaya gelmiş, Efendimizin hala kızı idi. İlk iman edenlerdendir.. Asıl adı Berre idi. Resulullah (asm) onu Zeyneb olarak değiştirmiştir. Babası Beni Esed kabilesinden Burre, annesi Efendimizin halası Ümeyye binti Abdulmuttalib'tir. O, Mekke'den Medine'ye ilk hicret edenler arasında yer aldı. Medine'ye hicret ettiğinde bekardı. Efendimiz onu evlâtlığı Zeyd b. Harise ile evlendirdi.
Bilindiği gibi, Mekke dönemi daha ziyade iman esaslarının, Medine dönemi ise İslâmî hükümlerin tesis ve tahkim dönemidir. Bu dönemde cereyan eden olaylar, ya geçmişten gelen toplumda yer etmiş batıl bir hükmü kaldırıyor, yerine yenisini koyuyor, ya da yepyeni bir hüküm ihdas ediyordu.

Hz. Zeyneb'in gerek Efendimizden önce Hz. Zeyd'le evlendirilmesinde, gerekse daha sonra Efendimizin onunla evlenmesinde, diğer hanımlarından farklı, Cahiliyet Dönemi adet ve geleneklerini kaldıran hükümler ortaya çıkmıştır.

Peygamber Efendimizin evliliklerinde gerek o zamanın münafıkları, gerekse yeni zamanın dalalet ehli tarafından en çok dile dolanılıp itiraz edilen Hz. Zeyneb'le olan evliliğidir. Ayrıca çok önemli hükümlerin ortaya çıkmasına sebep olan bir evliliktir.

Bütün bu sebeblerle bu evliliğin nikâhı bir "akd-i semavi"dir. yani bizzat Cenab-ı hak tarafından kıyılmıştır. .

Cahiliyyet döneminde kölelik ve imtiyazlı sınıf kavramı en koyu biçimde yer etmişti. Bunun ortadan kaldırılması ve insanların Allah katındaki üstünlüğünün sınıf, rütbe, ırk farklılığıyla değil, takva ile olacağı vurgulanmalıydı. Bunun için en hassas konulardan biri olan evlilik ile bu yanlışın kaldırılması gerekliydi.

Efendimiz Zeyneb gibi asil soylu ve güzel bir kızı, kendi azad ettiği hizmetçisi Zeyd ile evlendirmekle bu alanda bir adım atmak istemişti Ancak toplumdaki yaygın kanaatlerin etkisiyle olacak ki, Zeyneb ve kardeşleri önce bu evliliği uygun görmediler. Hür bir kadının, azatlı bir köle ile evlenmesi o günkü geleneğe uymuyordu.

Zeyneb, Resulullah'a, "Ya Resulallah, ben senin halanın kızıyım, ona varmaya razı değilim, üstelik ben Kureyş'liyim." diye görüşünü beyan etti. Resulullah, Zeyd'in kendi yanındaki ve İslâmdaki değerini anlatıp, aslında ana baba tarafından asil ve soylu bir kimse olduğunu belirti.

Derken, Ahzab suresinin 36. ayeti nazil oldu: "Allah ve Resulü bir işe hüküm verdiği zaman, inanmış bir erkek ve kadına o işi kendi isteklerine göre seçme hakkı yoktur. Her kim Allah ve Resulüne karşı gelirse apaçık bir sapıklığa düşmüş olur."

Bunun üzerine Zeyneb, "Ben Allah ve Resulüne asi olamam" diyerek bu evliliği kabul etti.
Fakat bu evlilik iyi yürümedi. Aralarında samimî bir sevgi ve saygı oluşmadı. Zeyneb, dindar ve Allah'tan korkan bir kadın olmasına rağmen, güzelliği, asaleti ile iftihar ediyor, azatlı bir köle olan kocasına iğneleyici sözler söyleyip tepeden bakıyordu.

Hz. Zeyd, artan bu geçimsizliğe dayanamadı. Efendimize müracaat ederek karısını boşamak istediğini söyledi. Efendimiz çok müteessir oldu. Çünkü bu evliliği isteyen bizzat kendisi idi. Toplumun yanlış algılamalarını kırmak istiyordu. Bu sebebten her defasında Zeyd'e "Karını tut, boşama" diyordu. Ancak her şeye rağmen bu evlilik bir seneden fazla sürmedi. Zeyd, sonunda karısını boşamak zorunda kaldı.

Aradan bir süre geçtikten sonra, sıra Cahiliyette yaygın bir başka yanlış adetin kaldırılmasına gelmişti. Bu da evlâtlıkların, öz evlât gibi kabul edilmesi, dolayısıyla onların hanımları da babalıkların öz kızı hükmünde telâkki edilmesi yanlışı idi.

İslâm, evlâtlık kurumunu temelden değiştirmişti. Ayet-i Kerime bu konuda gayet açıktı:
“Onları, yani evlâtlıklarınızı babalarının ismine nisbet ederek çağırın. Bu Allah katında daha doğrudur. Eğer babalarını bilmiyorsanız, onlar zaten sizin din kardeşleriniz ve dostlarınızdır.” (Ahzab suresi, 5)

Bu ayet nazil olduktan sonra Zeyd, artık Zeyd bin Harise diye babasına nisbet edilerek çağrılmaya başlandı. Evlâtlığın kaldırılmasından sonra, evlâtlık hanımlarının da öz kız gibi olmadığı ortaya çıkmış oldu. Ancak bunun bir örnekle de ispatlanması ve kökleştirilmesi gerekiyordu. Bu da Hz. Peygamberin, Hz. Zeyneb'Ie evlenmesi ile mümkün olacaktı. Ancak yerleşik bir adeti ortadan kaldırırken ortaya çıkacak fitne ve dedikodular Efendimizi düşündürüyordu. Ama İslâmın getirdiği bu prensip, kesinlikle kendi üzerinde uygulanacaktı. Bundan kaçınılamazdı. Nitekim bu hususu Kur'an-ı Kerim şöyle dile getirir:

"Hani Allah'ın iman nasib ederek ikramda bulunduğu ve senin de azad edip evlâtlık edinerek ikramda bulunduğun kimseye sen, 'hanımını bırakma, Allah'tan kork' diyordun. Sen o zaman, Allah'ın açıklayacağı bir şeyi bildiğin halde, insanların dedikodusundan korkuyordun. Halbuki Allah korkulmaya daha layıktır. Sonra Zeyd o hanımla alâkasını kesince Biz onu sana nikahladık. Ta ki evlâtlıkların boşadığı hanımlarla evlenmenin mü'minler için günah olmadığı anlaşılsın. Allah'ın emri işte böylece yerine getirilmiştir."(Ahzab suresi,37)

Bu ayetin nazil olmasından sonra, Hicretin 5. yılında, Zeyneb, 35 yaşında iken Efendimizle semavi bir akitle evlenmiştir.

Nitekim bu evlilik üzerine münafıklar boş durmadı. "Muhammed, oğlunun karısının haram olduğunu bildiği halde, kendi oğlunun hanımını nikahladı!" demeğe başladılar. Bunun üzerine Ahzab suresinin 40. ayeti nazil oldu:

"Muhammed, hiçbirinizin babası değildir, O Allah'ın Resulüdür ve Peygamberlerin sonuncusudur. Allah ise her şeyi hakkıyle bilir."

Peygamberler ümmetleri için bir nevi baba hükmünde olup, onlara kendi babalarından daha büyük bir şefkatle baktıkları halde, bu neseb itibariyle bir babalık değildir. İşte ayet-i kerime bu sebeble Peygamberlerin ümmetlerinden hanım almasının akla, ilme ve tabiata uygun düşmeyen bir durum olmadığını açığa çıkarıyordu. Böylece İslâm, evlâtlıkla öz evlâd hukukunu birbirinden ayırıyordu. Ancak bu adet o kadar köklü ve yerleşik idi ki, o gün müslümanlar arasında bile kimse böyle bir evliliğe cesaret edemezdi. Bu yüzden o günkü münafıklar bu evliliği dillerine dolamış, çeşitli senaryolar üretmişlerdir. Hatta bu evliliği Efendimizin haşa nefsaniyetine düşkünlüğüne delil göstermek istemişlerdir.

Bu evliliği nefsanî ve şehevanî telâkki edenlere üstad Bediüzzaman'ın veciz ve susturucu cevabı şöyledir:

"Yüz bin defa haşa ve kella. O damen-i muallaya, şöyle pest şübehatın eli yetişmez. Evet, on beş yaşından kırk beş yaşına kadar hararet-i gariziyenin galeyanı hangamında ve hevesat-ı nefsaniyenin iltihabı zamanında, dost ve düşmanın ittifakıyla kemal-i iffet ve tamam-ı ismetle Hatice'tül Kübra (ra) gibi ihtiyarca bir tek kadınla iktifa ve kanaat eden bir zatın, kırktan sonra, yanı hararet-i gariziye tevakkufu hengamında ve hevesat-ı nefsaniyenin sükûneti zamanında kesret-i izdivaç ve tezevvücatı, bizzarure ve bilbedahe, nefsanî olmadığını ve başka ehemmiyetli hikmetlere müstenit olduğunu zerre kadar insafı olana ispat eder bir hüccettir." (Risale-i Nur Külliyatı l.cilt, s. 357)

Hz. Zeyneb'i daha önce bakire iken de tanıyan Efendimiz, onu Zeyd'le evlendirmeden önce de alabilirdi. Demek ki, bu evlilikte toplumda yaygın eski yanlışların düzeltilmesi ve yeni bir takım hükümlerin yerleştirilmesi gibi önemli hikmetler vardır.
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
http://www.dislilerdograma.com/
sessiz çığlık
Profesyönel Üye
Profesyönel Üye
sessiz çığlık


Kadın
Mesaj Sayısı : 228
Yaş : 33
Nerden : çorum
Rep :
HZ. PEYGAMBER’İN HANIMLARI  (devamı 2) Left_bar_bleue25 / 10025 / 100HZ. PEYGAMBER’İN HANIMLARI  (devamı 2) Right_bar_bleue

Kayıt tarihi : 15/12/08

Foruma Katkısı
Forum Katkı:
HZ. PEYGAMBER’İN HANIMLARI  (devamı 2) Mp25/25HZ. PEYGAMBER’İN HANIMLARI  (devamı 2) Empty_bar_bleue  (25/25)

HZ. PEYGAMBER’İN HANIMLARI  (devamı 2) Empty
MesajKonu: Geri: HZ. PEYGAMBER’İN HANIMLARI (devamı 2)   HZ. PEYGAMBER’İN HANIMLARI  (devamı 2) Icon_minitimeCuma Ara. 19, 2008 11:29 am

TŞKLER pessimist1_9
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
nisan
ZEküü Üye
ZEküü Üye
nisan


Kadın
Mesaj Sayısı : 150
Yaş : 33
Nerden : çorum
Rep :
HZ. PEYGAMBER’İN HANIMLARI  (devamı 2) Left_bar_bleue25 / 10025 / 100HZ. PEYGAMBER’İN HANIMLARI  (devamı 2) Right_bar_bleue

Kayıt tarihi : 15/12/08

Foruma Katkısı
Forum Katkı:
HZ. PEYGAMBER’İN HANIMLARI  (devamı 2) Mp25/25HZ. PEYGAMBER’İN HANIMLARI  (devamı 2) Empty_bar_bleue  (25/25)

HZ. PEYGAMBER’İN HANIMLARI  (devamı 2) Empty
MesajKonu: Geri: HZ. PEYGAMBER’İN HANIMLARI (devamı 2)   HZ. PEYGAMBER’İN HANIMLARI  (devamı 2) Icon_minitimeCuma Ara. 19, 2008 3:20 pm

emeğine sağlık
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
forum_kolik
ZEküü Üye
ZEküü Üye
forum_kolik


Erkek
Mesaj Sayısı : 158
Yaş : 35
Nerden : iskilip
Rep :
HZ. PEYGAMBER’İN HANIMLARI  (devamı 2) Left_bar_bleue10 / 10010 / 100HZ. PEYGAMBER’İN HANIMLARI  (devamı 2) Right_bar_bleue

Kayıt tarihi : 19/12/08

Foruma Katkısı
Forum Katkı:
HZ. PEYGAMBER’İN HANIMLARI  (devamı 2) Mp50/50HZ. PEYGAMBER’İN HANIMLARI  (devamı 2) Empty_bar_bleue  (50/50)

HZ. PEYGAMBER’İN HANIMLARI  (devamı 2) Empty
MesajKonu: Geri: HZ. PEYGAMBER’İN HANIMLARI (devamı 2)   HZ. PEYGAMBER’İN HANIMLARI  (devamı 2) Icon_minitimeC.tesi Ara. 20, 2008 12:33 am

BU BENIM YIYENIM ODEVI IDI..SmileSmileSmile

COK SAGOLL PAYLASIM ICIN...:SmileSmile
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
 
HZ. PEYGAMBER’İN HANIMLARI (devamı 2)
Sayfa başına dön 
1 sayfadaki 1 sayfası
 Similar topics
-
» HZ. PEYGAMBER’İN HANIMLARI

Bu forumun müsaadesi var:Bu forumdaki mesajlara cevap veremezsiniz
Sizin Yeriniz...Sizin Siteniz... :: TartışmaLar :: Dini Konular-
Buraya geçin: