SENİ EN ÇOK SEN ÜZEBİLİRSİN
Gün olur olmaman gereken bir yerde olursun.
Gün olur etmemen gereken bir lafı edersin.
Gün olur, vermemen gereken bir sözü verirsin.
Gün olur, aklına ihtiyacının olmadığını düşünüp, duygularına çevirirsin yönünü.
Ve gün olur, duygularının sesini dinlerken duygusuz insanların mezesi olursun.
Acımakla sevmeyi, saflıkla aptallığı karıştırırsın birbirine.
Ne yapacağına, hangi adımı hangi yöne doğru atacağına karar veremez hale gelirsin.
Ve kendini üzmek için nedenler bulursun kendine.
Hep kendinde ararsın hatayı.
Dünyanı küçültürken büyütürsün günahlarını.
Seveyim derken ezilir, ezildikçe daha çok sevdiğini sanırsın.
Kendini bırakıp gidemeyeceğini bildiğin için, her şey adına acı çekersin.
Acırken, acınacak durumlarda bulursun kendini.
Hayatı ağır bir yük gibi omuzlarında taşırken bile,
sorgulayamazsın hayattaki yerini.
Kendi değerlerini unutup, yasaklarsın kendine hayatın güzelliklerini.
Seni en çok sen üzebilirsin ancak,
Bunu bilirsin, ama yine de üzmeye devam edersin kendini.
Duyguların yakanı asla bırakmaz !
Hayatta en olmaman gereken yerler mutlaka vardır.
Kendini koruyabilmen için oralarda olmayacaksın !
İstenmediğin bir yerde tutunmaya çalışmaktansa, yalnızlığı dibine kadar yaşamayı kabulleneceksin.
Sevilmediğine emin olduğun bir ilişkiyi o anda kesip atacaksın.
“Seni seviyorum. Ama...” diye bir cümle kurmaya kalkanların yanı da en olmaman gereken yerdir.
Velhasıl, en olmaman gereken yerleri,
Ruh ve beden sağlığını koruyabilmek için çok iyi bileceksin_