nisan ZEküü Üye
Mesaj Sayısı : 150 Yaş : 33 Nerden : çorum Rep : Kayıt tarihi : 15/12/08
Foruma Katkısı Forum Katkı: (25/25)
| Konu: YOKSUN................ Çarş. Ara. 31, 2008 10:05 am | |
| Karanlık sularda uzuyordu Sokak lambaları Ve uzadıkça dağılıyordu şehir.
Haliç kıyısında Geceye saklanıyordu Balat, Feneryolu. Arabalar geçiyordu, İnsanlar geçiyordu, Üzerinden gün geçiyordu. Ben duruyordum bıraktığın yerde.
Köhne sokaklarına dalasım geldi bir anda Her arnavut taşını söküp Tek tek fırlatmak Ve tek tek koparmak yıldızları. Arabaların önüne atılmak Sokak köpeklerine katılmak Ve dolaşmak berduş gibi..
Benim küfürlerimdi boşaltan, Sur dibinde ucuz şarap şişelerini.
Virane binalardaki idrar kokularında İçimi yakmamalıydı aç çocuklar. Bir yumruk sıkımı tinerde Soluklanmamalıydı mutluluk. Köşe başında Kirli ve küçük bir el açılmamalıydı Ya da uzanmamalıydı kemikleri sayılı Sokak kedisi dizlerime. Dikenli tellerden ve kırık şişelerden Kesikti elleri yaşlı adamın.
Ben gibi fakirmiş bu şehir de.
Oysa tarihin tüm altınları saklıydı Eski kitaplarımda. Ve yırtık saman sarısı resimlerde Saçları maşayla kıvrılmıştı tüm kadınların Dağılmışlığıma inat.
Hani peçesini mi çıkartsam diyorum Bir katibe kur yapan pembelinin. Ya da yere atılan oyalı bir mendille mi silsem Bunca çirkin makyajını şehrin.
Bir at arabasını salıversem ya da Boynuzlarını taksam Eski bir tramwayın Çeker mi bugüne geçmişi.
Ahşap cumbaya çıkmış betonlar. Döker mi gerçekleri...
Her bir taşı ağlıyor sessizce Duyan yok... Ve çatlıyor taştan yüreği şehrin Yıkılıyor pervazları Bakma bayrağın dalgalandığına...
Deniz istediği kadar mavi olsun sabah Kuşlar uçabildiğince özgür Ve arabalar İstedikleri kadar geçsin Fakirin düşlerinden Ezsin Kim duyar....
Üç kuruş paraya Sıralanıyorsa yaşlılar Sabahın köründe. Ve duruyorsa kalbi Ya da kapıp kaçıyorlarsa elinden Bir aylık yemeğini. Bir işten diğerine koşuyorsa dul bir kadın Ve filesini doldurmak için Borç yazdırıyorsa baba bakkala Bir çocuk aç kalmamak için, Bırakıyorsa beyaz yakasını Yastığının altına... Ve geleceğe “adam olmasın” diye kapanıyorsa üniversite kapısı Bir magandanın maç sonrası kurşununda Yıkılıyorsa ocaklar Ve kırılıyorsa belediye çukurunda bacak Ve kesiliyorsa bilezik için kol Ve nefsi için bir sapığın Kirletiliyorsa küçük bedenler Katık ediliyorsa mutluluklar Bir kilo ete ziyafet çekiyorsa yurdum insanı Yaşanır mı ulan bu şehirde....
Karanlık sularda uzuyor Sokak lambaları Ve uzadıkça dağılıyor şehir gözlerimde.
Hele ki bir de s e n y o k s u n....
| |
|