Genç bir taşralı öğrenci İstanbul’a hukuk öğrenimi için gelmişti. Fakat büyük şehrin kızları aklını başından alınca, bu güzel kızlar üzerinde ihtisas yapmayı tercih etti.
Öğretim yılının sonuna doğru babası oğlunu ziyarete geldi ve bu arada beraberce şehri dolaşmaya çıktılar. Bir aralık Beyazıtta dolaşırken geniş bir bahçeye girdiler. Karşılarındaki büyük binayı gösteren baba, oğluna sordu:
-“Bu ne yavrum? Hastane mi?”
-“Ben de bilmiyorum,” diye cevap veren delikanlı, o sırada yanlarından geçen bir gence dönüp sordu:
-“Afedersiniz, bu ne binasıdır?”
-“Bu mu, Hukuk Fakültesi...”